Amelia Earhart’ın 86 yıllık gizemi çözüldü mü!
Yaklaşık doksan yıllık bir gizemi çözmek, noktaları birleştirmek kadar kolay değil, özellikle de bu noktalar dünyanın en büyük okyanusuna yayılmış küçük adalar olduğunda.
Deep Sea Vision‘a sahip bir sualtı arkeolog ekibi, sonar görüntülemeyle donatılmış deniz robotları kullanarak, dünyanın çevresini dolaşmaya çalışırken 1937’de kaybolan ünlü havacı Amelia Earhart’a ait uçağı bulmuş olabileceklerine inanıyor.
Uzmanlar, çiftin uçağının Pasifik Okyanusu’nda bir yere düşmesinden 86 yıl sonra, dünya Earhart ve Noonan’ın kaderini öğrenmeye umut verici derecede yakın olsa da, hâlâ önemli zorlukların bulunduğunu söylüyor.
Bunlardan ilki ve en önemlisi: Pasifik’in büyüklüğü ve derinliği.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü‘nde makine ve okyanus mühendisliği profesörü ve okyanus araştırmaları uzmanı Nicholas Makris, “Bu çok büyük bir alan ve sorun şu ki, uçak gerçekten çok küçük” dedi.
“Bu samanlıkta iğne aramaya benziyor” dedi. Earhart’ın Lockheed Electra 10-E’sinin kanat açıklığı yaklaşık 55 fit ve uzunluğu 38 fitti.
Makris, bunu 60 deniz mili olan bir enlem derecesi ile karşılaştırın dedi. Pasifik Okyanusu 135 derecedir: “Burası canavarca bir bölgedir” ve ”Uçak, eğer sağlam olsaydı bile çok küçük olurdu. Eğer sağlam değilse kalıntılarını bulmak daha da zor olacaktır.”
Arama alanının genişliği önemli bir konudur. Earhart’ın uçağının kaybolduğuna inanılan okyanusun derinliği ise başka bir durum.
Uzmanlık alanı deniz altı görüntüleme ve akustiği olan Makris, “Okyanusun karanlığında kaybolmuş durumda” dedi. “Ses (sonar ekipmanından gelen) karanlığı ortadan kaldırıyor, ancak o kadar aşağıda ki yüzeyden bakıldığında bir nokta gibi görünebilir.“
Otonom su altı makineleri, olası enkazı daha yakından ve daha doğru bir şekilde görebilmek için Makris’in “çim biçme makinesi desenleri” olarak tanımladığı şekilde okyanus tabanını araştırmak zorundadır.
Deep Sea Vision’ın CEO’su ve eski bir Hava Kuvvetleri istihbarat subayı olan Anthony Romeo, kendisi ve ekibi Eylül başında Earhart’ın uçağını bulmak için yola çıktığında bu zorlukların farkına vardı.
USA TODAY‘a yaptığı açıklamada, “Düştüğü yerin uzaklığı” en büyük engeldi. “Bu bölgede çok fazla liman yok, çok fazla ekipman yok, çok fazla gemi yok. Michigan Gölü’ne batmış olsaydı, onu yıllar önce bulurduk.”
Romeo, felakete mahkum olan son uçuşunda “Pasifik Okyanusu çok büyük, bunu Amelia Earhart da kendi başına keşfetti” dedi. “Katedilmesi gereken inanılmaz bir mesafe. 100 gün boyunca oradaydık, dalgalı denizlerdeydik ve yakıt ve yiyecekleri yeniden tedarik edilecek pek fazla liman yoktu.”
Deep Sea Vision ve keşfi için sırada ne var?
Romeo, “Bu noktada farklı ekipmanlara ihtiyacımız var, böylece daha yakından inceleyebilir, kumun üzerinde nasıl durduğunu görebilir ve bununla ilgilenen başkalarıyla birlikte çalışabiliriz” dedi.
Bunun insanlı bir gemi göndermek anlamına gelip gelmediği sorulduğunda Romeo, bunun pek mümkün olmadığını söyledi: “Şu anda bunu yapmakla ilgilenmiyoruz” dedi ve Haziran 2023’te Titan denizaltısında beş kişinin trajik ölümlerini hatırlattı.
Romeo, enkazın ortaya çıkarılmasının (eğer bu bir uçaksa ve o uçak da Earhart’a aitse) “muhtemelen yıllar sürecek devasa bir proje olacağını” söyledi.
Yine de Earhart’ın uçağının eninde sonunda Smithsonian Enstitüsü’nde kendine bir yer bulmasını istiyor.
Eski pilot ve uzun süredir Pan Am pilotu olan Romeo, Earhart’ı “mütevazi bir başlangıçtan uluslararası şöhrete ulaşan gerçek bir Amerikan kahramanı” olarak tanımladı.
“Hala kayıp olduğu sürece onu bulmaya çalışan insanlar olacak.”
